Wednesday, November 10, 2010

Affet

      Hatırlarım çok uzak değil 10 sene kadar önce insanlar kıymet bilirdi, saygı duyardı. Onun adı geçtiğinde tüyleri ürperirdi. Severdi onu milleti tıpkı onun sevdiği gibi. O milletine kimsenin kimseye güvenmediği kadar güvenmiş, inanmıştı. Peki o milletine methiyeler düzerken milleti onu ölümünün ardından sadece 72 yıl sonra hem de ölüm yıl dönümünde tartışmaya başladıysa millet hala aynı millet midir?

      Para uğruna her şeyini vermekten çekinmeyen, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek el pençe divan durup etek öpen, her önüne gelene boyun eğen bir millet onun milleti olamaz; olmamalıdır. Yaptıklarını görmezden gelenler yetmiyormuş gibi bugün onu eleştirmeye başlayanlar gün doğumuna kalmadan onu diktatör ilan edecekler.

     Herkesi hazmediyorlar, sindiriyorlar, yavaş yavaş yapıyorlar gibi görünse de aslında her şey gayet hızlı olmakta. Eleştiri adı altında söylemedikleri kalmıyor.

     Bu millet değildi onun hak ettiği. Kurtarıcı bekleyen millet, millet olamamıştır demişsin ya Atam işte biz hala onu bekliyoruz. Göz göre göre her şey gidiyor elden. Ne senin bıraktığın saygınlık var ne de o birlik.

     Sesini duyduğumda gözlerimin dolmasına sebep senin verdiğin o emeğe yapılan ihaneti görüp hiç bir şey yapamamaktandır; sen rahat uyu Atam diyememektir. Birimiz, beşimiz değil hepimiz suçluyuz Atam.